SELÜLİT NEDİR?
Selülit karın, uyluk ve kalça bölgesinde ki yağlanmanın artmasıyla şişkinliklerin oluşması durumudur. Bölgede adeta bir portakal kabuğu görüntüsü oluşmasıyla bilinir. Selülitin ortaya çıkmasını sağlayan kesin bir neden yoktur. Fakat deri altında ki yağ tabakası ve bağ dokusu arasında ki etkileşimden kaynaklandığı bilinir. Bu durumun pek çok farklı tedavisi bulunur. Kısa süren süreçlerin ardından olumlu sonuçlar alınabilir.
Selülit, cildin altındaki yağ dokusunun bağ dokusu ile sıkışarak portakal kabuğu görünümüne neden olduğu bir durumdur. Estetik kaygılarla birlikte sağlık açısından da dikkate alınması gereken bu sorunu çözmek için sunduğumuz çeşitli tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz. Hekimlerimiz, selülit sorununu etkili bir şekilde çözmek için uzmanlıkları ve deneyimleri ile sizlere en iyi hizmeti sunmaktadır.
Selülit, genellikle kalça, uyluk, karın ve kollar gibi bölgelerde ortaya çıkan ve cildin yüzeyinde düzensiz bir görünüm oluşturan bir durumdur. Cildin altındaki yağ dokusunun, bağ dokusu tarafından itildiği ve cilt yüzeyinde çukurlar ve girintiler oluşmasına neden olduğu bir estetik sorundur.
Selülit, kadınlarda daha yaygın görülür ve genellikle ergenlik döneminden itibaren ortaya çıkar. Genetik, hormonal değişiklikler, yaşam tarzı ve kilo değişimleri gibi faktörler selülitin oluşumunda rol oynar.
Selülit tedavisi, cildin görünümünü iyileştirmek ve selülitli bölgelerdeki yağ dokusunu azaltmak amacıyla çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Hekimlerimiz tarafından, selülit tedavisinde kullanılan en etkili yöntemler şöyledir,
Kriolipoliz, soğuk uygulama yöntemi ile yağ hücrelerinin hedeflenerek yok edilmesini sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde, selülitli bölgelere soğuk uygulanarak yağ hücrelerinin kristalleşmesi ve zamanla vücut tarafından atılması sağlanır. Kriolipoliz, invaziv olmayan bir yöntem olup, cildin pürüzsüz görünmesini destekler.
Radyo frekans terapisi, cilt altındaki yağ dokusunu hedef alarak sıkılaşmayı ve selülit görünümünü azaltmayı amaçlayan bir yöntemdir. Bu yöntem, radyo frekans enerjisi kullanarak cilt altındaki kolajen üretimini teşvik eder ve yağ hücrelerini küçültür. Radyo frekans, cildin elastikiyetini artırarak daha genç ve pürüzsüz bir görünüm sağlar.
LPG masajı, özel cihazlarla yapılan bir masaj türüdür. Bu yöntem, cildin altındaki yağ dokusunu ve bağ dokusunu hedef alarak, kan dolaşımını artırır ve selülit görünümünü azaltır. Endermoloji, selülitli bölgelerdeki bağ dokusunun sıkılaşmasına ve yağ hücrelerinin azalmasına yardımcı olur.
Lazer tedavileri, cilt altındaki yağ dokusunu hedef alarak selülit görünümünü azaltan bir yöntemdir. Lazer enerjisi, cildin altındaki kollajen üretimini artırır ve yağ hücrelerini küçültür. Lazer tedavileri, genellikle cilt yüzeyinde daha düzgün bir görünüm elde etmek için kullanılır.
Mesoterapi, cildin altına küçük iğnelerle vitaminler, mineraller ve yağ yakıcı maddelerin enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu yöntem, selülitli bölgelerdeki yağ dokusunu azaltmayı ve cilt görünümünü iyileştirmeyi hedefler. Mesoterapi, ciltteki elastikiyeti artırır ve selülit görünümünü düzeltir.
Selülit oluşan bölgeler, vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle bölgesel yağlanmanın yüksek olduğu bölgelerde selülit oluşma riski çok daha yüksektir.
Kalça bölgesindeki yağ dokusunun bağ dokusu tarafından sıkışması, selülit görünümünü artırabilir. Kalça, selülitli bölgeler arasında en sık karşılaşılan bölgedir. Uyluklar, selülit oluşumunun yaygın olduğu bir diğer bölgedir. Özellikle iç ve arka uyluk bölgelerinde selülit görünümü sık görülür.
Karın bölgesinde de selülit oluşabilir. Bu durum, genellikle kilo alımı ve hormonal değişikliklerle ilişkilidir. Üst kollar, özellikle yaşlanma ve kilo değişiklikleri ile selülit oluşumuna meyilli bölgelerden biridir.
Selülit, genellikle birden fazla faktörden kaynaklanan karmaşık bir durumdur. Dolayısıyla, kesin bir çözüm bulmak zordur. Ancak, hekimlerimiz tarafından uygulanan tedavi yöntemleri, selülit görünümünü önemli ölçüde azaltabilir ve cildin görünümünü iyileştirebilir.
Uygulanan yöntemler, bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilir ve tedavi planı kişiye özel olarak belirlenir. Selülit tedavi süreci, yaşam tarzı değişiklikleri ve sağlıklı alışkanlıklarla desteklendiğinde, daha kalıcı ve etkili sonuçlar elde edilebilir.
Selülit tedavisinin kalıcılığı, kullanılan yöntemlere, bireyin cilt yapısına, yaşam tarzına ve tedavi sürecine bağlı olarak değişebilir.
Radyo frekans ve LPG masajı, ciltteki sıkılaşmayı artırarak selülit görünümünü azaltır. Sonuçların kalıcılığı, genellikle düzenli seanslarla desteklenir ve tedavi sonrası bakım önerilerine uyulması ile sağlanır.
Mesoterapi tedavisi, ciltteki elastikiyeti artırarak selülit görünümünü düzeltir. Sonuçların kalıcılığı, tedaviye düzenli olarak devam edilmesi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile desteklenebilir.
Hekimlerimiz, selülit tedavisi sürecinde kişiye özel bir plan oluşturarak en iyi sonuçları elde etmenize yardımcı olur. Tedavi sürecinin etkinliğini artırmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarına dikkat etmek ve düzenli takip seanslarına katılmak önemlidir.
Selülit, genellikle kalça, uyluk ve karın gibi bölgelerde cildin portakal kabuğu görünümünü almasına neden olan yağ birikintilerinden kaynaklanır. Selülit çoğunlukla kadınlarda görülse de erkeklerde de nadiren oluşabilir. Selülit riskini artıran başlıca faktörler arasında cinsiyet, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler ve yaşam tarzı bulunur. Kadınlar, cilt ve bağ dokusunun yapısındaki farklılıklar nedeniyle erkeklere göre daha fazla risk altındadır. Bunun yanı sıra genetik yatkınlık, ailede selülit hikayesi olan kişilerin de bu durumu yaşama olasılığını artırır. Hormonlardaki değişiklikler, özellikle ergenlik, hamilelik ve menopoz dönemlerinde selülit oluşumunu tetikleyebilir. Yetersiz fiziksel aktivite, dengesiz beslenme, aşırı kilo ve sigara gibi yaşam tarzı faktörleri de selülit riskini artıran unsurlardır. Ayrıca, yaşlandıkça cildin elastikiyetini kaybetmesi ve incelmesi de selülitin belirginleşmesine yol açabilir.
Selülit, ciltte oluşturduğu görünüm ve şiddetine göre farklı derecelerle sınıflandırılır. 1. Derece selülit evresinde selülit, sadece cilde baskı uygulandığında ya da kaslar kasıldığında fark edilir. Cilt yüzeyinde gözle görülür bir değişiklik yoktur ve selülit belirginleşmemiştir.
2. Derece selülit evresinde dinlenme pozisyonunda fark edilmez, ancak ayakta durulduğunda veya kaslar sıkıldığında cilt yüzeyinde hafif dalgalanmalar ve çukurlaşmalar görülür. 3. Derece selülit: Cilt yüzeyinde belirgin portakal kabuğu görünümü oluşmuştur ve dinlenme sırasında bile fark edilebilir hale gelmiştir. Çukurlar ve dalgalanmalar daha derinleşmiştir.
4. Derece selülit en ileri seviyededir ve ciltte derin çukurlar, düzensiz dokular ve önemli bir dalgalanma söz konusudur. Bu evrede selülit hem görsel hem de dokunulduğunda hissedilir derecede belirgindir.
SELÜLİT KİMLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜR?
Yapılan araştırmalara göre, kadınların çoğunda ergenlik sonrası herhangi bir dönemde, selülit gelişme ihtimali yüksektir. Selülitin ileri yaşlarda ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de, cildin gevşemesi olarak belirtilir. Zamanla gevşeyen ve incelen ciltler selülit için uygun bir ortam hazırlar. Açık tenli kadınlarda selülitin daha sık ortaya çıktığı gözlemlenir.
SELÜLİTTEN KORUNMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
Selülit oluşumunu tamamen engelleyecek bir yöntem ne yazık ki yoktur. Fakat günlük hayatta bu durumdan korunmak için yapabilecek uygulamalar da mevcuttur. Öncelikle aktif yaşam tarzı benimsemek ve sağlıklı beslenmek gerekir. İdeal kilonun korunması, sağlıklı yaşamı kolaylaştıracağı gibi selülit oluşabilecek bölgelerdeki şekil bozukluklarını da yavaşlatır. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak da bu süreç içerisinde fayda sağlar.
SELÜLİT TEDAVİSİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Selülitlerin tedavisi için pek çok farklı yöntem bulunur. Ses dalgaları, lazer tedavileri, LPG Endermologie, subsizyon ve radyofrekans uygulamaları selülit tedavisinde akla gelen ilk uygulamalar arasında yer alır. Hangi tedavi yönteminin kullanılacağı, selülitin durumuna, bireyin fiziksel özelliklerine ve doktor görüşlerine göre değişkenlik gösterir. Herhangi bir uygulamaya başvurmadan önce mutlaka bir doktora başvurulması gerekir. Selülit tedavileri şu şekilde özetlenebilir:
SELÜLİT TEDAVİSİ SONRASI GÜNLÜK HAYAT
Selülit tedavileri genellikle cerrahi müdahale gerektirmediği için, aynı gün içerisinde taburcu olunabilir. İşlem ardından dermatolog önerilerini takip etmek önemlidir. Tedavinin ardından sağlıklı yaşam tarzı benimsenmeye özen gösterilmesi, selülit oluşumunu tetikleyebilecek davranışlardan uzak durulması gerekir.
Kalmanız gereken süre, Doç. Dr. Ezgi ÖZKUR tarafından belirlenir.
Dış görünüş olumsuz etkilenir. Ek olarak çatlaklara, varislere ve ödemlere neden olur.
18 Yaşını doldurmuş ve işlemlere herhangi bir engeli olmayan herkes başvurabilir. İşlemler öncesinde detaylı bir muayene gerekir.
Hayır etkilemez. İşlemler yapıldıktan sonra aynı gün taburcu olunabilir. Taburcu olunduktan sonra doktor önerilerine dikkatle uymak gerekir.
Selülitlerin oluşumunu tamamen durdurmak mümkün değildir. Fakat günlük hayatta bazı alışkanlıklar edinerek durum kontrol altına alınabilir. Düzenli spor, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, ideal kilonun korunması gibi durumlar selülit oluşumunu oldukça yavaşlatan adımlardır.